Bu yazı yazılırken;
Ülkemizin içinde bulunduğu terörle
mücadele ortamı,milliyetçilerin arasında gelişen
gerginlikler,sınır ülkelerimizde yaşanan büyük ölçekli
çatışmalar,Avrupa Birliği ve ABD'nin bu çatışmalarda hem kendi
çıkarlarını gözetme,pay alma hem de dünya medyasına nasıl
karıncanın belini incitmiyoruz pozları ve bu işi nasıl
ülkemizden uzakta üzerimize pislik sıçratmadan ''tenha'' bir
yerlerde görebiliriz çabaları devam ediyordu.
Tecavüzler,tecavüzün kendisi başlı
başına bir iğrençlikken bir de ''vahşi tecavüzler'' kurbanların
kesilen uzuvları,hiç bir pişmanlık emaresi göstermeyen karanlık,kirli,arsız yüzler yerli yerindeydi.
Birbirine güvensiz insanlar,birbirinin
her hareketinden mana çıkarıp birbirini öldürmeye hevesli
kaygılı,saldırgan,amaçsız insanlar da bir yere gitmemişlerdi.
Ülkesinden savaş nedeniyle gitmek
zorunda kalmış,ülkemize sığınmış ancak ülkemizin onlara
kontrollü,sınırları ve kuralları belli yaşam alanları
oluşturmaması sebebiyle ülkenin dört bir yanına dağılmış
içlerinde gerçekten savaştan kaçan ihtiyaç sahibi masumlar olduğu gibi
teröristi,yan kesicisi,gaspçısı ve her türlü gayrı meşru işle
uğraşanın olduğu milyonları aşkın bir kalabalık...
Onlar da yerli yerindeydi...
Yazıyı yazmaya devam etmeye çalıştık
İslamın öz mesajı olduğu sıkça
dillendirilen birbirinizi seviniz,ahlaklı olunuz ve Allah'a
şükrediniz mesajını ve bu mesajın getirilerini yaymak yerine
sürekli cinsellik ve para konulu fetvalar verilmesi,ya da
peygamberin sakalının yıkanıp suyunun paketlenmesi işlemleri de
devam ediyordu.
İnsanların birbirlerini
dinlerine,giyimlerine yaşam tarzlarına göre düşman edinmeleri
ise had safhaya çıkmıştı.
Bir çok vatandaş bilmediği yerlerde
taksiye bile binmek istemiyordu erkekler yolu bilmiyoruz
dolandırılmayalım diye kadınlar taciz,tecavüz korkusundan.
Elbette tüm taksici ve ekmeğini
ulaşımdan kazanan gerçek onurlu emekçilerden ve tüm
vatandaşlardan bahsetmiyoruz genellemek hatalı olur ama dedik ya
''bir çok vatandaş'' kaygı içerisindeydi...
Aynı şekilde bir çok vatandaş
''dünyanın en modern'' ulaşım aracı Metrobüse'de binmek
istemiyordu.
Binmesi ayrı dert,kavgası ayrı
dert,tacizcisi ayrı dert.
Bunlardan yakınan vatandaşlara hemen
bir vatandaşımız sesini yükseltiyordu;
Bunlar dünyanın her yerinde olan
şeyler!
Doğru taciz,kavga vs dünyanın bir çok yerinde var ama o toplumlar bizim kadar AHLAK kavramını ALLAH
KORKUSU kavramını DİĞER DİNLERİ YAŞAYANLARIN VE DİĞER
COĞRAFYALARDA YAŞAYANLARIN NE KADAR AHLAKSIZ VE BİTMİŞ OLDUĞU
PROPAGANDASINI yapmıyorlar en azından diye düşünüyordu başka
bir vatandaş...
Zaten metrobüs hızlı bir ulaşım aracıydı en azından böyle fikirsel tartışmalar yaşanmıyordu!
Zaten metrobüs hızlı bir ulaşım aracıydı en azından böyle fikirsel tartışmalar yaşanmıyordu!
Sadece metrobüste de değil neredeyse
hiç bir yerde derin fikirsel tartışmalar yaşanmıyordu.
Herkes bir şeyci olmakla suçlanmaktan
korkuyordu.Başına bir şey gelse hangi mahkemelerde
yargılanılacaktı zaten!
BAY BAŞKAN'ın mahkemelerinde
yargılanmak mı?Herkeste bir Allah düşürmesin temennisi.
Bunun için oturup tv başına senin
yerine tartışan adamları seyredip yemek içmek çok daha güvenli geliyordu zihinlere.
Yemek içmek denilince de ülkede artık
inanılmaz kaliteli ürünler vardı 30 liraya 40 liraya çikolatalar
görülüyordu büyük marketlerde genellikle sadece görülüyordu
zaten ama olsun 90 larda görülemiyordu bile mesela.
Rakının çeşidi,içkinin çeşidi de
çok artmıştı,tabi onlarda içilemiyordu fiyatlarından dolayı
ama bu hükümetimizin pardon düzeltelim BAY BAŞKAN'ın insanları günaha
sokmama politikasıydı zaten!
Bu rakı içenlerin organize suç örgütü olarak kabul edilmesini sağlamalı BAY BAŞKAN!
Kendilerinin içtiği yetmezmiş gibi FESTİvali'ni de kutluyorlar bir süredir.Ancak FESTİvali'nin pardon normal valinin izni çıkmamış bu sene vatandaş da şalgam kebaplısını yapalım demiş bu sefer pompalı tüfekli kahramanlar çıkıp püskürtmeye çalışmışlar bu GÜNAH GECESİ'ni!
Kendilerinin içtiği yetmezmiş gibi FESTİvali'ni de kutluyorlar bir süredir.Ancak FESTİvali'nin pardon normal valinin izni çıkmamış bu sene vatandaş da şalgam kebaplısını yapalım demiş bu sefer pompalı tüfekli kahramanlar çıkıp püskürtmeye çalışmışlar bu GÜNAH GECESİ'ni!
Sonrasında ilginçtir bu kahramanların
da rakılı,viskili pozları çıkmış ama tahmin ediyoruz içinde
alkol olmayan ürünlerdir...
Modern giyime küfredip her modern
giyinen karşı cinsi göz radarına alanlar gibi.
Bu toprakların bir çok noktasında hızla semiren o kahrolası iki yüzlülük gibi.
Her şey devam ediyordu.
Peki bu başlıkta geçen ve bizim
sıkça anlattığımız Milliyetçilik kelimesinin manası hakikaten
nedir?
Ya da bu vatansever milliyetçi blog
adresinin hazırlanmasının nedeni?
Yani biz yukarda anlattığımız
tabloya aşığız ve bu tablonun büyüyerek devam etmesini mi
istiyoruz Milliyetçiler olarak?
Milliyetçilik sadece geçmişi övmek ve devleti kutsamaktan ibaret kısır ve büyümeyen kendi toprağına hapsolmuş bir saksı çiçeği midir?
Milliyetçilik sadece geçmişi övmek ve devleti kutsamaktan ibaret kısır ve büyümeyen kendi toprağına hapsolmuş bir saksı çiçeği midir?
(Yazımızın bundan sonraki kısmı
kendini vatansever ve milliyetçi olarak tanımlayan tüm samimi
yurttaşlar ve kurumlar adına onlarında gönlünden geçen cümleler olduğu düşünülerek tüm halkımıza hitaben yazılmıştır)
Biz Vatansever Milliyetçiler bu
karanlığın baştan sona yırtılmasını isteyen belki de hayali
kendinden kudretli insanlarız!
Bizim Türk algılayışımızda
yukarıda anlatılan köhneliğin esamesi yok.
Biz yeniden bir dirilişin peşindeyiz.
Devletsel,sosyal,kültürel öze bağlı
ancak çağdaş bir hayalimiz var.
Bir çoğumuz iyi eğitimliyiz,eğitimini
yarıda bırakmış olanlarımız ya da yüksek eğitim almamış
olanlarımız kendilerini kitaplarla eğitmiş yüksek ruhi noktalara
erişmişlerdir.
Bu ülkedeki tüm
sapkınlıklarla,hırsızlıklarla,bölücülüklerle gönül
mücadelesi olan bu mücadeleyi büyüterek yaşamak ve sahada bu işi
ortadan kaldırmak isteyen insanlarız.
Biz Alparslan Türkeş'le Ebulfez
Elçibey'in el ele tutuştuğunda ortaya çıkan ruhun vücut bulmuş
halleriyiz.
Eğitim politikalarımız var,kültür
politikalarımız var,bu ülke üzerine bu ülke için düşüncelerimiz
var.
Sanata ve bilime çağdaş ilkeler
ışığında yaklaşıyoruz.
İnsanların inançları,giyimleri,yaşam
tarzları ve tercihleri bizim için bir arada yaşamaya engel değil
aksine tüm farklı inanışlar en huzurlu ve destek alarak bizim
fikriyatımızın çağında yaşayacak bundan eminiz.
Çünkü şimdiki hükümet,Cumhurbaşkanı
ve bir çok muktedir görüş gibi başkalarının fikirlerinden korkmuyoruz.
Biz bu toprakların kaderini tayinde en
doğru ve ilerici fikir olduğumuz düşüncesindeyiz ancak aksi tüm
fikirleri yok etmek gibi bir kaygımız yok.
Tartışmadan,fikirleri çarpıştırmaktan kaçmak gibi bir
kompleksimiz yok.
Biz Türküz bizim kadınlarımız
bizle aynı değerdedir,balalarımız büyürken bizim omuzlarımızda
gezer tekmelerimizin altında değil.
Sizler bizleri dönem dönem gördünüz
ama pek tanımadınız.
Sizler genelde Milliyetçi Türkmüş
gibi yapanları tanıdınız yeri geldi hamasetlerine güvenip yüzde
49 la iktidara getirdiniz.
Türk yurdunda Türk'ü dışlayanları
baş tacı ettiniz ancak artık bazı şeyler değişecek.
Siz bu değişimi oturup izlerseniz
değil tabi siz de bu değişime ortak olursanız değişecek.
Ne yapacağınızı kara kara
düşünmeniz bile kafi aslında çocuğunuza,karınıza ya da çevrenize davranışlarınızda kim olduğunuzu hatırlamamız.
Bir arkadaş sohbetinde tam ''KİM OLSA
ÇALAR ABİ'' derken binlerce yıllık tarihinizi hatırlayarak
cümlenizin yönünü değiştirmeniz.
Türklüğünüzü sadece şehitlerimiz
olduğunda değil de gözlerinizi diktiğiniz kadının bundan
rahatsız olabileceğini farkettiğinizde de hatırlamanız.
Peki siz bunları yaparken ülke ve
ülkenin gelişimi değişecek mi?
Burada mevcut milliyetçi,vatansever
stklara derneklere büyük görev düşmekte toplumsal bir yenilik ve
gelişim hareketi yayılmak zorunda.
Bu yayılmada sizler bireysel olarak öze dönüş çağa yükseliş tavrını hissetiğinizde,bu kadim halkın hem öz evladı hem öz hamisi pozisyonunda olan
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ yenileyici ve lider pozisyonuna doğal olarak geçmiş olacaktır.
Bu ülkede Türklüğün moda tabirle
amiral gemisi halkının yanında ve dinamik unsurlarıyla yeni bir
döneme merhaba demenin kutlu halini yaşayacaktır.
Kadrolarıyla,kurumlarıyla toptan bir
yenilik harekatı ve dinamik olan fikri mücadeleyi bir adım öteye
taşıma fikrinin oturmasıyla ülke için yeni bir çağ başlayacaktır.
Hareketin Başbuğ'u Alparslan Türkeş ve önde gelen dava adamları nasıl ki anlatımları ve sözleriyle hareketi statik ve durağan değil dinamik ve gelişken bir şekilde günümüze taşıdılarsa bugünkü vatansever milliyetçiler de hareketi aynı düsturla geleceğe taşıyacaklardır.
Bu da sulh,barış ve kardeşlik
içerisinde olmak zorundadır.
Zamanın bunu bize mecbur kıldığı
bir çağdayız.
AZİZ TÜRK MİLLETİ BİLMELİDİR Kİ
Milliyetçiler her koldan ve yönden
halkı ile kucaklaşmaya ve halkını en kaliteli bir hayat koşullarında yaşatmak için mücadeleye hazırdır.
Eğitim ve öğretimdeki
düzenlemelerle,devlet ya da özel sektörde çalışacak tüm
işçilerin alacağı ücret düzenlemeleriyle ve vergilerin
şahısların lükslerine değil gerçekten halkın sağlık,sosyal
güvenlik ve yaşam standardını yükseltmek için çalışacakları
politikalarla düzenlenecek olmasına hazırdırlar.
Siz değerli halkımızın da MİLLİYETÇİ
TÜRKİYE çalışmalarına destek olması bu çalışmanın bir
parçası olmanız ile ülkemiz çok güzel günler görecektir.
Yazının üst kısmında hayalperestiz
demiştik lakin bu gerçekleri görmeye engel değil elbette büyük
ve belirsiz gözüken bir terör sorunu var.
Ancak bu sorun Milliyetçi Türkiye
projesinde net,kesin tedbirlerle a'dan z'ye önlem ve müdahaleler
ile ortadan kaldırılacaktır.
Hükümetin 13 yılda semirttiği
Bölücü,İslamcı ve diğer tüm çetelerin kökü sert önlemlerle
kazınacaktır.
Gerek sosyal alanda,gerek akademik
alanda,gerek terör fonlarının yok edilmesi alanında tüm
birimleriyle gerçekten çalışacak olanların dönemi
Milliyetçilerin dönemi olacaktır.
Uluslararası camiada yerle yeksan olmuş itibar için çalışmalar yapılacak sadece bu topraklarda değil dünyanın her yerindeki Türk toplulukları ile ortak bir iletişim ağı oluşturulacaktır.
Genç,dinamik ve çalışkan kadrolar ile ülkenin üzerine bir kara bulut gibi çökmüş bu karanlık günleri dağıtmak için tüm Milliyetçiler hazırdır.
Bir Türk evladı olarak senin yerin de bu kutlu davanın içinde yer almaktır.
Akp döneminin karanlık ve saçmalık dolu tavırlarının ülkemizi getirdiği bu zorlu ve bunaltıcı dönem yüzünden kimliğini,neleri başarabileceğini unutma!
Uluslararası camiada yerle yeksan olmuş itibar için çalışmalar yapılacak sadece bu topraklarda değil dünyanın her yerindeki Türk toplulukları ile ortak bir iletişim ağı oluşturulacaktır.
Genç,dinamik ve çalışkan kadrolar ile ülkenin üzerine bir kara bulut gibi çökmüş bu karanlık günleri dağıtmak için tüm Milliyetçiler hazırdır.
Bir Türk evladı olarak senin yerin de bu kutlu davanın içinde yer almaktır.
Akp döneminin karanlık ve saçmalık dolu tavırlarının ülkemizi getirdiği bu zorlu ve bunaltıcı dönem yüzünden kimliğini,neleri başarabileceğini unutma!
Elbette yazımızı uzatmamak ve bunu
bir seçim tanıtım yazısı haline getirmemek adına daha
ayrıntılara girmiyoruz.
İlk tanıtım yazımızda belirttiğimiz
üzere MHP'nin resmi yayın organı değiliz tamamen bağımsız olarak
ülkemizin terör ve benzeri olumsuzluklardan kurtulup sosyal
hayat,bilim ve sanat çalışmalarında ileri gitmesi halkımızın
hak ettiği şekilde yaşamasını isteyen bir düşünce
platformuyuz.
Bu yolun en makul seçeneği de MHP çatısı altında yürüye durmak ve fikriyatı en değerli noktalara ulaştırmak için çaba göstermektir bu yüzden bu çalışmaları yürütüyoruz.
Bu yolun en makul seçeneği de MHP çatısı altında yürüye durmak ve fikriyatı en değerli noktalara ulaştırmak için çaba göstermektir bu yüzden bu çalışmaları yürütüyoruz.
Sizlere bu yazıda önerdiğimiz
Milliyetçi duruş ve yaşam şekli de sizin bireysel olarak üstünüze
düşen görevlerdir.
DEĞİŞİM EŞİNİZE VE ÇOCUKLARINIZA
ŞİDDET UYGULAMAYI BIRAKIP AİLECE ÜLKESEL KAYGILARI DÜŞÜNMEKLE
VE AİLECE BİR TÜRK'E YAKIŞIR ŞEKİLDE YAŞAMAKLA BAŞLAR
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ'NİN KUTLU İKTİDARI İLE YARILANIR
MİLLİYETÇİ ÇAĞDAŞ VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İLE SONSUZLAŞIR..
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ'NİN KUTLU İKTİDARI İLE YARILANIR
MİLLİYETÇİ ÇAĞDAŞ VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İLE SONSUZLAŞIR..
BU ÜLKEDE BİR ÇOK KİŞİ İŞ
YAPMAKLA DEĞİL BAŞKALARININ YAPTIKLARIYLA DALGA GEÇMEKLE VAKİT
GEÇİRİR,ONLARA KESİNLİKLE KULAK VERMEDEN İNANDIĞINIZ YOLDA
YÜRÜYÜN.
HERKESİN SENİ KİM SANDIĞI DEĞİL
ÖZÜNDE KİM OLDUĞUN ÖNEMLİDİR.
Saygılarımızla
www.mhpyianlamak.blogspot.com