23 Şubat 2015 Pazartesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARINA FIRAT HAKKINDA BİR SUAL




Fırat'ı kaybedişimizin ardından vatana karşı sevgi besleyen her cenahtan bir çok taziye açıklaması geldi.

İlk yazılarımızda belirttiğimiz gibi bizler Milliyetçi Hareket Partisi dahil herhangi bir partinin resmi yayın organı değil Mhp'yi anlamaya ve anladığımız ölçüde anlatmaya çalışan vatanseverleriz.

Bunu yazının başında neden belirttiğimizi yazının ilerleyen bölümlerinde ifade etmeye çalışacağız.

Öncelikle Fırat Çakıroğlu'nu şahsen tanıyamamanın üzüntüsü içinde olmakla beraber çözümlediğimiz kadarıyla kısa bir tanıtımını yapalım.

Fırat Yılmaz Çakıroğlu 1991 doğumlu Ege Üniversitesi Tarih bölümü son sınıf öğrencisi mezuniyetine az kalmış merhum vatandaşımız..Babası Fuat Mahir Çakıroğlu açıklamalarında oyunu CHP'ye verdiğini oğlunun ise MHP hareketine gönül verdiğini söyleyen bu söyleminden ve diğer açıklamalarından anlaşılacağı üzere baskıcı olmayan çağa uygun ve modern bir baba.

Anne Özlem Çakıroğlu'nun mesleği sınıf öğretmenliği.
Oğlunun zalimce öldürülmesinin ardından bile ''Umarım onun ölümü bu olayları bitirir. Ancak o zaman içim rahatlayacak. Oğlumla gurur duyuyorum'' 

diyebilecek kadar onurlu ve metanetli bir hanımefendi.

Peki bıçaklanarak öldürülen Fırat'ın ideolojisi savunduğu fikir nedir?

Ülkücülük;önce ülkücülüğün çok kısa bir tanımını bir alıntı ile açıklayalım.

''Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür.

Birleşmiş Milletler Anayasasında yazılı bütün hürriyetlerin sağlanmasını gaye edinmiştir. İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesini toplumun kalkınması için yararlı bir yol olarak kabul eder.''

Fırat'ı en yüzeysel haliyle karakterinin özelliklerini ele almadan ideolojisinin derin fikriyatını irdelemeden bu şekilde tanıtabiliriz.

Fırat'ın katlini gerçekleştiren cenahı da tamamen tarafsız bir dille anlatalım.


Kendilerini bir çok farklı isimle adlandıranlar olsa da temel olarak Apocu Gençlik ismini kullanıyorlar.Pkk terör örgütünin gençlik yapılanması olarak kabul görmekteler.

Liderleri olarak şu an İmralı Cezaevi'nde hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ı kabul ediyorlar.

Bu bilgileri aktardıktan sonra bir konuya daha değinmek isteriz.

Parti olarak kime oy vereceği kişinin tamamen özgür iradesindedir tıpkı inanmak isteyeceği ideolojiyi seçmesi gibi.

 Oy vermemek demokrasinin işlevsel anlayışı açısından çok pozitif bulunmasa da yine bireyin kararının neticesidir.


Tüm siyasi partiler kendi ideolojilerini anlatır fikirlerinden bahseder toplumu oluşturan bireyler ise mantıklı buldukları yönde oy kullanır isterlerse aktif siyaset içinde yer alırlar.

Demokratik ülkelerde yaşayan her bireyin bilmesi gereken bu temel fikirleri hatırlatmış olduk.

Tüm bu bilgiler ışığında hangi görüş ve ideolojiden olursanız olun bu ülkede ülkesinin geleceğini düşünen doğrultuda hayat süren bir gencin ardından bir cümle kurmak bu kadar zor mudur?

Sorumuzu geliştirerek devam edersek;

MEDYA ÇALIŞANLARI,SANATÇILAR,YAZARLAR,SPORCULAR,KANAAT ÖNDERLERİ VE TÜRKİYE CUMHURİYET'İ VATANDAŞLARI,

HEPİNİZİN AĞZINDAN DÜŞMEYEN ''KARŞIT GÖRÜŞ KAVRAMI''  VE BU CİNAYET ÜZERİNE SÖYLEYECEĞİNİZ CÜMLELERİNİZ YOK MU?


VE SON OLARAK BİR HATIRLATMA DAHA YAPALIM
ÜLKEMİZDE BİR OLAYI

''ÜNİVERSİTE'DE KARŞIT GÖRÜŞ KAVGASI'' 
OLARAK  ELE ALMAK MEALEN ;

ANLAŞAMAYAN VE FARKLI DÜŞÜNEN İKİ SİYASİ GRUBUN BİRBİRLERİYLE KAVGAYA TUTUŞMASI DEMEKTİR.

ORTADA BİR KARŞIT GÖRÜŞ VARSA TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE GÖNÜL VE VATANDAŞLIK BAĞI İLE BAĞLI BİREYLER VE PKK ARASINDADIR CÜMLELERİMİZİ BU GERÇEKLİĞİ UNUTMADAN KURMAK OLAYIN ANLAŞILMASI AÇISINDAN DAHA GERÇEKÇİ BİR TAVIR OLACAKTIR.

SAYGILARIMIZLA.










22 Şubat 2015 Pazar

BİRBİRİMİZİ GÖREBİLDİĞİMİZ KADAR VARIZ ANCAK O KADAR FIRAT'IZ




Bugün Fırat'ı kaybedişimizin üçüncü günü.Dün cenazede çekilen görüntülerde Özlem Anne'nin fotoğrafları,Fuat Mahir Baba'nın açıklamaları hepimizin yüreğine oturdu.Üzgünüz ancak unutkan değiliz.

Yazımızı bu girişle açtık çünkü ülke gündemimiz ne kadar hızlı ve değişken olsa dahi bizim unutmamamız gereken gerçeklerimiz var.Biz bu ülkenin vatanseverleri,milliyetçileri ve ülkücüleri FIRAT'I unutmamakla mükellefiz.Bu bizim görevimiz.

Bu noktada dün yazdıklarımızı doğrular nitelikte bir hususu sizlerle paylaşmak isteriz.

Basın ve sosyal ağlarda yeterince etkin olmadığımız,olamadığımız hususunun dün altını çizmiştik.

Elbette bunda bizleri düşman gören zihniyetin yeri büyük.

Kalabalığız,zekiyiz lakin ortak hareket etme şeklimizde eksiklikler var bu yazıda iğneyi kendimize batıralım istedik.

Web mecrasında twitter,facebook gibi sanal ağlarda ve web sitelerinde haberler yapan çeşitli vatansever grup ve siteler var.Bir çoğu oldukça etkin ve istikrarlı yayınlarıyla göz dolduruyor.

Ancak bu siteler vatanseverlerimiz tarafından yeterince tanınmıyor ve paylaşıma ulaşmıyor.

Tıpkı evlerimizde hep sonraki planda kalan BengüTürk tv ve diğer basın-yayın organları gibi.

Muhakkak ki basında ya da web sitelerindeki her görüşe hepimizin katılması mümkün değil ancak biz sizleri her görüşe katılmaya değil gerekirse o görüşü tartışmaya ancak bir ve beraber olmaya davet etmek isteriz.


Tüm milliyetçi,vatansever,ülkücü sitelere girin okuyun sosyal ağlarınızda beğenin paylaşın ve katılmadığınız noktalarda tartışın.

Gözden ırak olan gönülden ırak olur sözünü hatırlatırcasına birbirimizden uzak kalmayalım.

Vatanını seven her bireyin ortak yaptığı bir protestoyu ya da eylemin sonuçlarını hayal edebiliyor musunuz?

Üstelik bu eylemin en naif halini hayal edin ortak kararla bir gazeteyi almadığımızı ya da bir markanın ürünlerini kullanmadığınızı bunun ne kadar önemli bir protesto şekli olacağını düşünün.

Bu tarz kolektif hareketler için birlikte ve iletişim halinde hareket etmemiz en önemli gerçeğimizdir.

Vatansever sitelere girelim,vatansever gazeteler okuyalım,vatansever duruşa sahip çıkalım çünkü bunu yapacak olanlar bizleriz.

Herkes görüşlerinde birey olarak öne çıkmak o düşünceyi ilk ben söylemiştim tavrını takınmak isterse zaten kısıtlı olan kaynaklarımızı boşa harcamış oluruz.
Elbette görüşlerini belirtenin hakkını vermeli,onun fikirlerinden bahsettiğimiz belirtmeliyiz ancak
bunu ben ve sen diliyle değil BİZ dili ve mantalitesiyle yapmak zorundayız.

Vatanını seven bir düşünürün yazdıklarını paylaşırken ve onun isminden bahsederken bizden olmanın gurur ve hazzını kelimelerimizle ve duruşumuzla ifade etmeliyiz.

Zorunluluğumuzu besleyen gerçeğimiz millete olan sevdamızdır.

Vatanseverlerin hepsi elbette birer bireydir ve farklı düşünceleri vardır lakin onları bir arada tutan

o kutsal vazifeyi unutmamak zorundayız.Bu bizim hem neden hem de sonucumuzdur.


Başlıkta da yazdığımız gibi;

BİRBİRİMİZİ GÖREBİLDİĞİMİZ KADAR VARIZ ANCAK O KADAR FIRAT'IZ!

21 Şubat 2015 Cumartesi

FIRAT'IN ARDINDAN

Bu yazıyı Fırat için yazacağız.

Ege Üniversitesi'nde 20 şubat 2015 günü katledilen Fırat Çakıroğlu Ege Üniversitesi'nin Ülkü Ocakları Teşkilat başkanı idi.

Katledilmesi Pkk'lı bölücülerin bir hainliği.

Şimdi vatanseverler,milliyetçiler,ülkesini seven insanlar bu kalleş ölümü lanetleyecek,Fırat için dualar edecekler muhtemelen protesto ve gösteriler düzenleyecekler.


Doğal olan bu ancak biz yazımızda başka bir bakış açısından meramımızı anlatmak istiyoruz.

Umarım anlaşılırız.


Milliyetçi Hareket kurulduğu ilk günden beri kendi milletinin öz savunma refleksi ile beraber devletinin de öz savunma refleksi haline gelmiştir.

Ülkedeki ayrıştırıcı faaliyetler,bölücü örgütlenmeler,global siyasi yapılanmaların Türkiye uzantısı bölücü gruplar ve benzeri tüm faaliyetler ile kendi anlayışı gereği mücadele içinde olmuştur.

Ülke siyasetçisiyle,halkıyla,iş adamıyla,köylüsüyle,işçisiyle ülkedeki şer odaklarının karşısına geçiyor gibi gözükmüş lakin her tehlikeli durumda Timur'un karşısındaki Nasreddin Hoca misali Milliyetçi Hareket'i yalnız ve sahipsiz bırakmış üstüne üstlük karşısına geçip hakaretamiz laflar etmekten imtina etmemiştir.

Bu ülkede Milliyetçiler işsiz bırakılmış,dövülmüş,tutuklanmış,hapse atılmış,öldürülmüş,idam edilmiş,işkenceye tabi tutulmuş her türlü zulümle karşılaşmıştır.

Bunların önemli bir kısmını ne dünya ne de bu halk bilmektedir.

Bilenlerin de bilmedikleri bildiklerinden çok daha fazladır.

Milliyetçileri mafyalaşmakla,çeteleşmekle suçlayanlar hiç düşünmediler mi Milyonlarca üyesi olan bir çete basına haber yaptıramaz,kendini basında özgürce ifade edemez mi.

Televizyon kanallarında bir dizi çektiremez mi?

Yoksa dizilerin,haberlerin olmamasının sebebi milliyetçilerin birer robot olması mı?

Sahi Milliyetçiler hiç aşık olmayan sarkık bıyıklı gülümsemez adamlar mıdır?

Anneleri saçlarını okşamamış mıdır hiç? Dans etmezler mi mesela ya da annelerine sürpriz yapmazlar mı ?Aşk şiiri de mi yazamazlar sevdiklerine?

Ondan mı ölümleri sessiz olur,ondan mı umursanmaz ölümleri?

Ölünmesi gereken günler dışında,fedakarlık gösterilmesi gereken anlar dışında Milliyetçileri hatırlayan yok.

Akit gazetesinin internet sayfasında Mustafa Kemal Atatürk'ün hadsiz bir karikatürü yapılınca protesto etmeye giden ve üzerlerine ateş açılan Fatih Ülkü Ocakları'nı bizden başka kim hatırlıyor.

Oysa farklı bir fikriyatın herhangi protestosuna ateşle karşılık verilseydi yazılan destanları,onurlu mücadele haykırışlarını,fedakar evlatlarını kimse unutmaz şarkılar şiirler destanlar yazılır.Medya bunu ya kanallarından kanallarından olmazsa da internet hesaplarından sosyal ağlardan büyük puntolarla paylaşırdı.


Biz bu yazıya başlarken yiğit kardeşimize methiyeler düzerek Ya da yazının gidişatını o yöne çevirerek başlamadık.

Evet o bir yiğitti inandığı dava uğruna,ülkesi uğruna katledildi ve bu yazı onun gidişine ithaf edildi.


Ancak bu yazının temel prensibi ülkenin üvey evladı muamelesi gören Milliyetçilerdir.

Başları sıkıştıklarında hep bizden bahseder,işler yoluna girince bizleri düşman olarak lanse ederler.

Bunları artık yüksek sesle konuşmanın zamanı geldi.

Bu ülkede daha Birkaç ay önce Kobane eylemleri yapıldı.Ülkenin yönetiminde herhangi bir görevi olmayan muhalefet partisi Mhp'nin ve Ülkü Ocaklarının şubeleri yakılmaya çalışıldı.

Ne basının ne de memleketin büyük çoğunluğunun umrunda dahi olmadı.

Ne zamanki iş başa düştü milliyetçiler kendi teşkilatlarını savunmaya çalıştılar basın boy boy verdi ocağını savunan FAŞİSTLERİ!!




Bu ülkede herhangi bir iç karışıklıkta her siyasi görüşten insan nerede Milliyetçiler hani Mhp demekte Mhp'nin ortaya çıkışından sonra FAŞİSTLER SOKAKTA diyerek karşı tarafın borazancılığına soyunmaktadır.

ÖNCE ÜLKEM SONRA İDEOLOJİM anlayışını her vakit en uygun şekilde yerine getiren vatansever milliyetçiler bu düsturundan vazgeçmemeli ancak kendi içindeki kenetlenmenin dozunu arttırmayı unutmamalıdırlar.

Türk Milliyetçi Vatansever ideolojinin dünyadaki diğer vatanseverlik anlayışından farkı bizde milliyetçilere biçilen rolün hep cefa,ölüm ve üzüntü olmasıdır.

Artık yeter içimizde kenetlenelim basında haberlerimizin çıkması için,içimizdeki gazeteci,sanatçı,spor adamı ve diğer tüm tanıtıcı roldeki isimlerin, milliyetçilerin gerçekte kim olduğunu ve neler yaptıklarını anlatmaları için ikna edelim.


Milyonlarcayız milyonlarca gazete alıyor,tv kanalı izliyor,alışveriş yapıyor,topluma maddi manevi katkıda bulunuyoruz artık bu milyonların kendini hissettirmesi gerek.

Sesi çok çıkanın haklı sayıldığı bu sahte tiyatroyu sonlandırmanın vakti gelmiştir.



Bunun için de gerçek manada kenetlenmemiz lazım.

Fıratlar ölmesin diye.Milliyetçiler bu ülkede olmayan bir borcu sürekli ödeyen taraf olmasın diye.

Gücümüzü hissettirmek için.

Milliyetçiler zulmedilmek için doğan garipler değildir.

Bunu herkes anlayacak.

Bir şiirden alıntı yaparak yazımızı sonlandırmak isteriz.

''

Bir Sabah Tan Atarken Yüce Tanrı Dağından
Kürşad'ın Gür Sesi Duyulacak: 
Atlar Mey Irmağında Sulansın, 
Güneş Doğduğu Yerde Karşılansın. 

Emri Tekrar Edecek 
Gök, Toprak, Deniz, 
Bozkurtlar Uluyacak Bütün Anadolu'dan: 
Biz de sizdeniz, Biz de Sizdeniz..





*Şiir Prof Dr.Ümit Özdağ'ın Biz de Sizdeniz isimli şiirinden alıntıdır.