4 Mayıs 2016 Çarşamba

ÖZÜNE DÜŞMAN OLMAK VE MİLLİYETÇİ TÜRKİYE MÜCADELESİ



Milliyetçi-Vatansever camia son yıllarda yaşadığı en coşkulu dönemin ilk adımlarını atıyor.

Geleceğe yönelik projeler,birlikte hareket etme planları,kültürel alanda ve gençlik hareketlerinde nasıl gelişimler gösterilebileceği ve ülkemizin yönetiminin nasıl vatanseverlerin iradesine geçeceği konusunda değerli tartışmalar yaşıyorlar.

Fikirleri olan ancak umutsuzluğa kapılmışların vücutlarına adeta zerk edilen taze kan,yeni görüşlerle fikriyatı zenginleştirmek isteyen genç zihinler ile birleşip çok daha festiVALİmsi bir duruma dönüşmeye hazırken,bir şeyler oluyor...

Alakasız bir çok suçlama heveslerini kursaklarında bırakmasa dahi hınçla ve biraz da hüzünle dişlerini sıkmalarına vesile oluyor.

Çünkü bu suçlamaların en ağırları;yıllardır herkes desteklerken karşılarında bir mavzer gibi durdukları AKP ve onun yandaş çöplüğünden gelmiyor.

Çünkü bu suçlamaların en sertleri;senelerdir dişe diş mücadele ettikleri ve ölümlerine sebep olan PKK ve onun yardakçı kitlesinden gelmiyor.


Çünkü bu suçlamaların en berbatları;son damla kanlarına kadar mücadele edecekleri zihinler olan ağır yobazlardan,yüz kızartıcı suç işleyenlerden,terörü sahiplenenlerden gelmiyor.

SUÇLAMALARIN EN AĞIRLARI MİLLİYETÇİ HAREKET'İN MEVCUT YÖNETİM KADROSUNUN BİR KISMINDAN VE ONLARIN ÇEVRELERİNDEN GELİYOR!

Paralel Örgüt yakıştırmasından tutun,Uluslararası komplonun bir parçası olmakla suçlanmak,Milliyetçi Hareketi bitirmek istemekten tutun milattan öncenin sol örgütleriyle iş birliği yapmak gibi.

Üstelik suçlamaları yaparken kullanılan dil hem üslup olarak rahatsız edici hem edebi manada fecaat.

Bu suçlamaları yapanlar maksimum 1 sene öncesine kadar suçlamaları yaptıkları kişilerden saygıda kusur etmeden büyük bir teveccühle bahsederken,aynı ortamda bulunduklarında gayet düzgün ve kibar davranışlar sergilerken şimdi birden bire kurt görmüş avcı pozisyonu aldılar.

Bu o kadar sakil ve çiğ duruyor ki bu suçlamacı zatları kişisel bağlantılarından ötürü destekleyenler bile nasıl destekleyeceklerini şaşırır bir hal aldılar.


''Mhp'yi Anlamak'' konsepti oluşturulurken temel ilke şuydu;

Yazılarımızı bir çok sosyo-kültürel kesimden kişi rahatça anlayabilmeli.Bu yüzden aktarımda mümkün olduğunca sade bir dil kullanmaya özen gösterdik.Şimdi o dili daha da sadeleştirerek mevcut durumumuzu ''HERKES'' anlasın diye özetlemek isteriz.





Milliyetçi Hareket Partisi davasına hizmet etmiş hepsi dönem dönem parti için çeşitli önemli görevlerde bulunmuş şahsiyetler gelişen olaylar ve gelinen nokta neticesinde partinin gidişatından memnun olmadıkları için partide bir lider değişikliği olması gerektiğini düşündüler.

Bu düşünceyi oluşturmalarındaki en büyük sebep yurdumuzun ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan ülkücü,milliyetçi,vatansever kitlelerin
gidişattan memnun olmadıklarını gerek sosyal platformlarda,gerek sohbetlerde,gerek toplantı ve yemeklerde sık sık dile getirmeleriydi.Muhalif yazılar,söylemler devamlı artıyordu.

Seçimlerde kitlenin artık küskünlüğünü belli etmeye başlaması ve bunu yüksek perdeden dile getirmesi sınırları zorluyordu.

Bu sebeple adaylar ortaya çıkıp gerekli olan işlemleri yapmaya başladılar.(Buraya artık herkes vakıf ve teknik meseleleri en azından bu yazılık uzatmak istemiyoruz)

Bu süreçler ilerlerken davanın genel gidişatında çok güzel gelişmeler olmaya başladı artık elini eteğini çekmiş,yaşı ilerlemiş hayatını sakin ve huzurlu bir biçimde devam ettiren gönlü ve mazisi temiz dava erleri ocağa gittikleri ilk günün heyecanı ile bu yeni gelişim hareketine sarılır oldular.

Hayatını iş,güç,sanatsal aktivitelere odaklamış artık ülkenin gidişatından umutsuzluğa kapılmaya başlamış gençler daha önce partide bulunmamış olsalar dahi bu heyecana ortak olup hayaller kurmaya başladılar!


Partili ancak geleceğe karamsar olarak bakan gençlerin yüzüne kan,zihinlerine tertemiz hülyalar geldi...

Özellikle AKP ile son 14 yılda adı unutulan,yaralanan,öldürülen kadınlarımız bir şeyler değişecek ve biz de güzel günler görebileceğiz umudunu yüreklerinde hissettiler.

Bu hisler artarken Milliyetçi Hareket'in üst düzey yönetici kadrosunun bir kısmı ve çevreleri tüm bu güzellikleri baltalayacak sertlikte ve akılalmaz bir hal takındılar.


Çiçek bahçesine zift dökercesine sert,uzlaşmasız,karşısındakini düşman gören ve en ufak bir tahammülü olmayan konuşmalar yapmaya başladılar.

Yıllardır omuz omuza mücadele verdikleri dava arkadaşları ile ilgili bilgi,belge,olumsuz faaliyetleri var mı arayışına girdiler...

Elbette bir şey çıkmayınca bu sefer varsayımlar üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalıştılar.

Bir çok yönetici çeşitli sebepler söylenerek görevden alındı.Hareketin artık tek başına bir blok sayılabilecek isimleri saygıdan uzak ithamlara maruz kaldılar.


Herkese karşı zehirli bir dil,düşmanlaştırıcı bir üslup kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar.


Bu yazıyı okuyan herkes içindeki en temiz kalmış tarafla düşünsün.

Bu yapılanlar ve görünen o ki yapılacak olanlar sizce doğru mu?

Biz bu fikir yuvasında hep geleneğin kardeşçe ve birlik içinde devam etmesine,yapılacak tüm çalışmaların parti içerisinde ve vatanseverlerle ortak yapılmasına dair fikir vermeye çalıştık.


Eski yazılarımızı buyrun açın okuyun,küskünlükle,kavgalarla değil birlikte ve beraber yürümenin en doğrusu olacağını anlatmaya çalıştık.

Biz biz ile olamazsak kim bizle olur dedik...

Ancak Akp'nin yandaş gazetelerinin yayınları bile muhalif adaylara karşı kullanıldı.

Yukarıda belirttiğimiz bir çok iftira edildi.

Elbette birkaç fire dışında dev muhalif camianın tamamı üslubunu ve saygısını bozmadan cevap verdiler her lafa söze.Yapıcılıklarını hep en önemli gerçeklikleri olarak yansıttılar.


MİLLİYETÇİ TÜRK ERKEĞİ VE MİLLİYETÇİ TÜRK KADINI

HÜKMÜ SEN SÖYLE BİZLERE;

BU DAVADA HAKLI KİM?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder