Milliyetçi-Vatansever camia son
yıllarda yaşadığı en coşkulu dönemin ilk adımlarını atıyor.
Geleceğe yönelik
projeler,birlikte hareket etme planları,kültürel alanda ve gençlik
hareketlerinde nasıl gelişimler gösterilebileceği ve ülkemizin
yönetiminin nasıl vatanseverlerin iradesine geçeceği konusunda
değerli tartışmalar yaşıyorlar.
Fikirleri olan ancak umutsuzluğa
kapılmışların vücutlarına adeta zerk edilen taze kan,yeni
görüşlerle fikriyatı zenginleştirmek isteyen genç zihinler ile
birleşip çok daha festiVALİmsi bir duruma dönüşmeye
hazırken,bir şeyler oluyor...
Alakasız bir çok suçlama
heveslerini kursaklarında bırakmasa dahi hınçla ve biraz da
hüzünle dişlerini sıkmalarına vesile oluyor.
Çünkü bu suçlamaların en
ağırları;yıllardır herkes desteklerken karşılarında bir
mavzer gibi durdukları AKP ve onun yandaş çöplüğünden
gelmiyor.
Çünkü bu suçlamaların en
sertleri;senelerdir dişe diş mücadele ettikleri ve ölümlerine
sebep olan PKK ve onun yardakçı kitlesinden gelmiyor.
Çünkü bu suçlamaların en
berbatları;son damla kanlarına kadar mücadele edecekleri zihinler
olan ağır yobazlardan,yüz kızartıcı suç işleyenlerden,terörü
sahiplenenlerden gelmiyor.
SUÇLAMALARIN EN AĞIRLARI
MİLLİYETÇİ HAREKET'İN MEVCUT YÖNETİM KADROSUNUN BİR KISMINDAN
VE ONLARIN ÇEVRELERİNDEN GELİYOR!
Paralel Örgüt yakıştırmasından
tutun,Uluslararası komplonun bir parçası olmakla
suçlanmak,Milliyetçi Hareketi bitirmek istemekten tutun milattan
öncenin sol örgütleriyle iş birliği yapmak gibi.
Üstelik suçlamaları yaparken
kullanılan dil hem üslup olarak rahatsız edici hem edebi manada
fecaat.
Bu suçlamaları yapanlar
maksimum 1 sene öncesine kadar suçlamaları yaptıkları kişilerden
saygıda kusur etmeden büyük bir teveccühle bahsederken,aynı
ortamda bulunduklarında gayet düzgün ve kibar davranışlar
sergilerken şimdi birden bire kurt görmüş avcı pozisyonu
aldılar.
Bu o kadar sakil ve çiğ duruyor
ki bu suçlamacı zatları kişisel bağlantılarından ötürü
destekleyenler bile nasıl destekleyeceklerini şaşırır bir hal
aldılar.
''Mhp'yi Anlamak'' konsepti
oluşturulurken temel ilke şuydu;
Yazılarımızı bir çok
sosyo-kültürel kesimden kişi rahatça anlayabilmeli.Bu yüzden
aktarımda mümkün olduğunca sade bir dil kullanmaya özen
gösterdik.Şimdi o dili daha da sadeleştirerek mevcut durumumuzu
''HERKES'' anlasın diye özetlemek isteriz.
Milliyetçi Hareket Partisi
davasına hizmet etmiş hepsi dönem dönem parti için çeşitli
önemli görevlerde bulunmuş şahsiyetler gelişen olaylar ve
gelinen nokta neticesinde partinin gidişatından memnun olmadıkları
için partide bir lider değişikliği olması gerektiğini
düşündüler.
Bu düşünceyi
oluşturmalarındaki en büyük sebep yurdumuzun ve dünyanın
çeşitli bölgelerinde yaşayan ülkücü,milliyetçi,vatansever
kitlelerin
gidişattan memnun olmadıklarını
gerek sosyal platformlarda,gerek sohbetlerde,gerek toplantı ve
yemeklerde sık sık dile getirmeleriydi.Muhalif yazılar,söylemler
devamlı artıyordu.
Seçimlerde kitlenin artık
küskünlüğünü belli etmeye başlaması ve bunu yüksek perdeden
dile getirmesi sınırları zorluyordu.
Bu sebeple adaylar ortaya çıkıp
gerekli olan işlemleri yapmaya başladılar.(Buraya artık herkes
vakıf ve teknik meseleleri en azından bu yazılık uzatmak
istemiyoruz)
Bu süreçler ilerlerken davanın
genel gidişatında çok güzel gelişmeler olmaya başladı artık
elini eteğini çekmiş,yaşı ilerlemiş hayatını sakin ve huzurlu
bir biçimde devam ettiren gönlü ve mazisi temiz dava erleri ocağa
gittikleri ilk günün heyecanı ile bu yeni gelişim hareketine
sarılır oldular.
Hayatını iş,güç,sanatsal
aktivitelere odaklamış artık ülkenin gidişatından umutsuzluğa
kapılmaya başlamış gençler daha önce partide bulunmamış
olsalar dahi bu heyecana ortak olup hayaller kurmaya başladılar!
Partili ancak geleceğe karamsar
olarak bakan gençlerin yüzüne kan,zihinlerine tertemiz hülyalar
geldi...
Özellikle AKP ile son 14 yılda
adı unutulan,yaralanan,öldürülen kadınlarımız bir şeyler
değişecek ve biz de güzel günler görebileceğiz umudunu
yüreklerinde hissettiler.
Bu hisler artarken Milliyetçi
Hareket'in üst düzey yönetici kadrosunun bir kısmı ve çevreleri
tüm bu güzellikleri baltalayacak sertlikte ve akılalmaz bir hal
takındılar.
Çiçek bahçesine zift
dökercesine sert,uzlaşmasız,karşısındakini düşman gören ve
en ufak bir tahammülü olmayan konuşmalar yapmaya başladılar.
Yıllardır omuz omuza mücadele
verdikleri dava arkadaşları ile ilgili bilgi,belge,olumsuz
faaliyetleri var mı arayışına girdiler...
Elbette bir şey çıkmayınca bu
sefer varsayımlar üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalıştılar.
Bir çok yönetici çeşitli
sebepler söylenerek görevden alındı.Hareketin artık tek başına
bir blok sayılabilecek isimleri saygıdan uzak ithamlara maruz
kaldılar.
Herkese karşı zehirli bir
dil,düşmanlaştırıcı bir üslup kullandılar ve kullanmaya devam
ediyorlar.
Bu yazıyı okuyan herkes
içindeki en temiz kalmış tarafla düşünsün.
Bu yapılanlar ve görünen o ki
yapılacak olanlar sizce doğru mu?
Biz bu fikir yuvasında hep
geleneğin kardeşçe ve birlik içinde devam etmesine,yapılacak tüm
çalışmaların parti içerisinde ve vatanseverlerle ortak
yapılmasına dair fikir vermeye çalıştık.
Eski yazılarımızı buyrun açın
okuyun,küskünlükle,kavgalarla değil birlikte ve beraber yürümenin
en doğrusu olacağını anlatmaya çalıştık.
Biz biz ile olamazsak kim bizle
olur dedik...
Ancak Akp'nin yandaş
gazetelerinin yayınları bile muhalif adaylara karşı kullanıldı.
Yukarıda belirttiğimiz bir çok
iftira edildi.
Elbette birkaç fire dışında
dev muhalif camianın tamamı üslubunu ve saygısını bozmadan
cevap verdiler her lafa söze.Yapıcılıklarını hep en önemli
gerçeklikleri olarak yansıttılar.
MİLLİYETÇİ TÜRK ERKEĞİ VE
MİLLİYETÇİ TÜRK KADINI
HÜKMÜ SEN SÖYLE BİZLERE;
BU DAVADA HAKLI KİM?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder