28 Ağustos 2016 Pazar

SORGULAMASIZ BİAT KÜLTÜRÜNÜN TEMEL YAŞAM ALANLARI

Biat en sık kullanılan ve kabul gören anlamıyla ele alınırsa,bir lider,kişi,topluluk,ulus ya da çeşitli yapıların otoritesini kabul etmek,onun buyruklarını yerine getirmeye söz vermek,onun emrinde olduğunu bildirmek manasına gelir.

Bazı durumlarda saygı gösterip kişinin yolunda olmak manasında da kullanılır.Bu yüzden başlık olarak salt biat kavramını değil toplumsal bir garabet halini almış ''sorgulamasız biat'' olgusunu seçtik.

Sorgulamasız biat nedir ve neden kötüdür?

Sorgulamasız biat,biat edilenin doğruluğunu,ahlakını,dürüstlüğünü,
yaşantısını biat edenlere karşı verebileceği zararı hesaba katmadan gözü kararmış bir tutumla
kabulleniştir.

Bu kabulleniş biat edilenin en büyük silahıdır.

Bir süre sonra biat eden her birey biat edilenin daha da güçlenerek kendi habitatını büyütmesini sağlayan organizmalardan ibaret haline gelir.


Eğer bir zalime sorgusuz biat ediliyorsa,zalimin kötülüğü belirli bir kesimin kolektif bilinciyle kutsanmış hale gelir...

Bu yazımızda 21.yüzyıl'da yani yaşadığımız çağdaki sorgusuz biat kültürünü ele almak istedik.

Elbette kültürel gelişimlerin temelinde mazideki kıvılcımlar vardır ancak hem başlı başına ayrı bir yazı konusu olduğundan ötürü hem de önceki dönemlerde yaşanan biat kültürü farklı saik ve yaklaşımlarla ele alınarak yazılması gerektiğinden bu yazıda günümüze dair örneklendirmeler bulacaksınız.


Cumhuriyeti kurarken en önemli temellerden birini Cumhuriyet insanlarının birey olması ve hür iradeleriyle hareket edebilmeleri düşüncesi olarak belirleyen Atatürk ve çalışma arkadaşları bunun toplumsal olarak kabul görebilmesi için uzun ve uğraşlı çalışmalar,kararlar vermişlerdir.

Bugün sorgulamasız biatın yılmaz neferleri tarafından topa tutulan laisizm bu çalışmaların,kararların başında gelir.

Laisizm hakkında ''sorgulamasız biat'' güruhuna bir kaç kelam etmek gerekirse;

Ülkemizde ve coğrafyamızda tam olarak sayısı bilinemeyen irili ufaklı ağırlıklı olarak İslami kökenli dini grup,cemaat,tarikat arasında sürekli fikri ya da fiziki çatışmalar hakimken ve gücü ele geçiren tarafın diğer taraflara ağır saldırısı ve yaptırımları söz konusuyken Türkiye Cumhuriyeti'ni Laisizm ilkeleri doğrultusunda bir temele oturtanlara,en çok inançlıların saygı göstermesi gerekir.Herkesin inancını kendi ilkeleri doğrultusunda yaşayabildiği bir sistem düşünmeyi yitirmemiş her birey için büyük bir kazanımdır.









Sorgulamasız biat kültürünün toplumumuzda en çok görüldüğü yerler

-SİYASAL İSLAMCI CEMAATLER

-RADİKAL İSLAMCI TARİKAT VE YAPILAR

-SİYASİ PARTİLER



Elbette sorgusuz biat kültürü Maalesef daha bir çok alana yayılmış beynin içindeki bir ur gibi birçok insanımızın zihnine yerleştirmiştir ancak bu 3 temel yapı en önde gelen sorunları barındırdığı için bu yazıda onları ele almak istedik.




SİYASAL İSLAMCI CEMAATLER

Kuruluş temellerinde genellikle Türkiye Cumhuriyeti demokratik sisteminin ülkedeki tüm problemlerin temel sorunu olduğu söylevi hakimdir.Eleştirdikleri demokratik sistemde bir parti kurarak ya da bir ya da birkaç partinin vücuduna girerek orada gelişir ve varolurlar.

Bu siyasal müdaheleyi,varoluş çelişkisi nedenlerini mecburiyet olarak açıklarlar.

Sorgusuz biat kültürünü sivil toplum kuruluşlarından,sızdıkları devlet dairelerine kadar her yerde sürdürebilirler.Başlarında bulunan tarikat liderleri sahabelerin yaşadığı dönemdeki gibi giyinmek zorunda değildir.Yalnız iç toplantlarında,sohbetlerinde sünnettir savıyla eski döneme ait giyim ritüeli uyguladıkları sıklıkla görülen bir durumdur.Aslında giyim tarzlarını bir mesaj olarak göstermeye meyilleri vardır.Ancak omurgasız oldukları için sevmeseler,tasvip etmeseler dahi dışarı karşı poz vermek uğruna her şekilde girmeye müsaittirler.

Liderleri yine kendileri tarafından ''Allah Dostu'' olarak tanımlanır.Bu tanım zihnindeki din kavramını tarikat tarafından yönlendirmeye bırakmış kimseler için adeta sihirli bir anahtar vazifesi görür.Okuma ve araştırma oranı normal standartların gerisinde olan halkımızın içinde bulunan siyasal islam müritleri,başlarındaki şeyhin ağzı kalabalık sözleri,kaynağı belirsiz ve çoğu sonradan uydurulmuş kendinden önceki sözde ''Allah Dostları''nın sözleriyle anestezi işleminden geçirilirler.

Sistemi çeşitli isim ve sıfatlarla nitelendirdikleri şeyhleri yönetir bazı durumlarda şeyh sağlık yönünden,ilerlemiş yaş yönünden yönetemeyecek pozisyondaysa şeyhin sağ kolu ya da yakınları tarafından bu görev yürütülür ancak şeyhin bir sembol olarak tutulması geleneği asla bozulmaz.
Netice itibarı ile ''sorgulamasız biat''çeşitli yöntemlerle devrede kalmaktadır.

Eğer yaygın bir siyasal islamcı yapıysa diğer şehir ve ülkelerde şeyhin temsilcileri yer alır.Bir alt grupta ise yöneticiler,yönlendiriciler bulunmaktadır.Bunlar üst kesimden gelen bilgileri yayma,toplantı düzenleme gibi organizasyonlarda yer alır Cemaate bağlı olan maddi kaynakların gerektiği takdirde üst kademeye iletilmesi ya da yatırımlar yapılmasıyla ilgilenirler.Siyasal İslamcıların hemen hemen her iş koluyla ilgilendikleri gözlemlenmiştir.Bir alt katmanda gazeteciler,iş adamları,sanatçılar,sporcular gibi vitrin tabir edebileceğimiz güruh yer alır.Propoganda ve maddi gelirlerin bir kısmı bu katmandan sağlanır.Bu güruhun bir alt katmanında ise hoca ya da cemaatin yapısına göre başka bir isimle adlandırılan yapı yer alır.Bunlar cemaatin halk arasındaki propaganda,üye kazandırma faaliyetlerinin yürütürler.Sohbet faaliyetleri,burs ve yardımlar için aracılık yapma,evliliklere vesile olma gibi sosyal hayat konularında aktiftirler.
Burada bir parantez açmak gerekirse bazı siyasal islamcı cemaatlerde evlilik öncesi şeyhe sormak ve onun onayını almak gibi bir gelenek vardır.Bu ritüel daha çok radikal islamcı gruplarda gözükmekle beraber bazı siyasal islamcı cemaatlerde de gözükmektedir.


Siyasal islamcı taban en kalabalık tabakayı oluşturur.Üst tabakaların da etkisiyle ''sorgulamasız biat''kültürünün had safhada yaşandığı alandır.Tv,gazete,cemaat üçlemesiyle gerek zihinsel gerekse fiziksel olarak çıkmaları çok zor olan yapıya gömülmüşlerdir.Gerekirse ailelerini kötü koşullarda yaşatmak pahasına cemaatlerine neleri var neleri yok vermekten çekinmezler.Bu onlar için kendilerinin farkında olmadıkları bir arınma ritüelidir.

Politikacı,siyasi,yüksek öğretim alanındaki eğitimciler bu saydığımız tabakaların en üst katmanından en alt katmanına hükmettikleri güce ve yapıyla ilişkilerine bağlı olarak bulunabilirler.Eğitim düzeyleri,toplumdaki duruşları ne olursa olsun cemaate bağlılık en önde gelen yaşamsal gerçeklikleridir.

Tüm bu tabakalar İslam dinine inandıklarını zannederler ancak verilen öğretilerle herkesin tamamen günahkar olduğu ve bu günahın bedelini ödemek zorunda oldukları varsayılan bir inancın yaşayanları gibi sürekli bir korunma ve sığınma arzusu içindedirler.

Demokratik toplumların onların inançlarını özgürce yaşayabilecekleri bir yapı olduğunun farkında değildirler çünkü inançları deforme olmuş özünden sapmış bir haldedir ve ''sorgulamasız biat'' kültürünün köleleridirler.


RADİKAL İSLAMCI TARİKAT VE YAPILAR

Kendilerini topluluk nazariyetinde en çok belli eden tarafları giyim tarzları,saç ve sakal biçimleridir.
Peygamber sünneti olarak nitelendirdikleri şalvar,cübbe,sarık gibi kıyafetler ve sakal sıklıkla görülen giyim-kuşam adetleridir.Kadınlar burka veya çarşaf giyerler.

Çıkarları için sünnet dışına çıkarak lüks arabalarla seyahat edebilir,lüks evlerde kalabilir,pahalı kıyafetler giyebilir buna kaynağı belirsiz yüzlerce yıl önce yaşamış sözde ''Allah Dostları'' kesiminden referanslar verip belli konularda ''mecburen'' çağa ayak uydurmak gerektiğinden bahsederler.

Genellikle standart tarzlarının dışına çıkmazlar,ancak tarikatin emrettiği görev,meslek vs. için gerekiyorsa kıyafetlerinde değişiklik gözlemlenebilir.

Hemen hemen tüm radikal gruplarda millet,milliyet kavramı yoktur.İslam dinine inananların ancak '''Ümmet'' olabileceğini savunurlar.

Ancak ellerine fırsat geçtiği anda ''Ümmet'' içerisinde kendilerinden farklı düşünenleri yok etmekten çekinmezler.


Temel olarak ''yok etmek'' üzerine dayalı bir inanç sistemine sahiptirler.
''Sorgusuz biat'' kültürlerinin en önemli alt yapısını doğru bulmadıkları bir şeyleri yok etmek kültürü oluşturur.


Benzerleri dışında olanları,doğrularına ters düşen hareketlerde bulunanların yaşamasını tasvip etmezler.

Büyük bir kısmının Radikal İslamcı Teröre ya desteği vardır ya da doğrudan Radikal İslamcı Terörün kaynağını oluştururlar.

Kuran-ı Kerim'i okuduklarını iddia etseler de tefsirleri çıkarlarına göre değiştirebilir bunun yanı sıra yüzlerce yıl önce yaşamış insanların söyledikleri zihinlerinde Kuran-ı Kerim'den önce gelir ancak bunu asla dile getirmezler.

Demokrasi,evrensel ahlak,Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki fikirleri sığ ve yetersizdir ancak bu sığ ve yetersizliklerini süslü kelimelerle büyük bir bilge tavrıyla pazarlar.

Yalan söylemekten çekinmezler.Kimi gruplar liderlerini çok yüce makamlarda görür.

Liderlerini halife veya mehdi olarak adlandırmaktan çekinmezler.

Siyasetle ilgileri yokmuş gibi davransalar dahi hükümetlerden muhakkak belirli pozisyonlar elde etmenin derdindedirler.

Modern dünyanın ve gerçek inancın düşmanlarıdırlar.

Türkiye Cumhuriyeti'nin asalaklarıdırlar.


SİYASİ PARTİLER

Çok Partili Demokrasilerin en önemli birimi olan siyasi partiler çoğunlukla fanatizmle iç içe geçen
sistemler olarak algılanmışlardır.



Bir siyasi partiyi desteklemenin temel unsurları arasında yer alması gereken

-Parti kuruluş amaç ve ilkelerine haiz olmak

-Partinin geçmişten günümüze yaptığı faaliyetlerin bilinmesi

-Güncel siyasette partinin yeri ve konumu

-Güncel siyasete ve geleceğe dair partinin projeleri,planları,hedefleri

-Parti açıklamalarıyla yaptıkları arasındaki tutarlılık ve çelişkiler

şeklinde çoğaltabileceğimiz bilinmesi gereken gereklilikleri yerine getiren elbette bir çok vatandaşımız vardır.

Ancak kalabalıklara baktığımız zaman ''sorgulamasız biat''ın devreye girdiğini

aile içi nesilden nesile aktarım,yüksek perdeden vaatlerin etkisi altında kalmak,inançsal zaaflar vesilesiyle sorgulama ve düşünme gerçekliğinin bir kenara bırakılıp mankurtlaşmanın başladığını görürürüz.

Bu evreden sonra tek bir siyasi parti ve tek bir siyasal lider vardır ve bu akıl ile alınmış bir karar değildir.

Yazımızın odak noktası olan ''sorgulamasız biat'' kavramının tüm konu başlıklarında ortak noktası akıl ile alınmayan kararlar olduklarıdır.

Aksi takdirde elbette bir insanın ömrünü ve hayatını bir ideoloji ışığında,inandığı liderin izinde yaşaması en normal ve saygı duyulan dik duruşlardan biridir.


Ancak aklın çıkarıldığı,muhakeme yeteneğinin çıkarıldığı ve ''sorgusuz biat kültürü''nün devreye girdiği her durum kişiyi ve toplumu çürümeye iter.

Bir süre sonra inandığınız liderin ne yaptığı,ne konuştuğu,inandığınız ilkeleri nereye götürdüğü önemsizdir.

Öfkeyle sürekli onu savunmak zorunda kalırsınız,yaptığı hatalar,işlediği kabahatler arttıkça sizin onu savunma refleksiniz artar daha büyük bir öfke ve hırsla onu savunursunuz.

Artık benliğiniz,karakteriniz yok olmuş yığının bir parçası haline gelmişsinizdir.

Demokrasinin en zarar gördüğü alanlardan biri de bu bakış açısının geliştiği siyasi partilerdir.

Siyasal partilerin ''sorgulamasız biat'' kültüründen arındırılması demokrasinin gerekliliklerindendir.


Sorgusuz biatın toplumumuzdan silinerek insanların hür iradeleriyle inançlarını yaşadıkları gün din kavramı da hakkıyla yaşanabilecek,demokrasi ve birey olma kavramları da amacına ulaşmış hale gelecektir.

İnsan en çok düşünceleriyle insandır.

Saygılarımızla



www.mhpyianlamak.blogspot.com

1 yorum:

  1. Doğru tarafta onursal yerini almak isteyen birinin illâ Sn.ERDOĞAN'a biât etmesi gerekmemektedir. Şu Marx-bilimsel gerçekliğin tam idrâki içinde İSMET İNÖNÜ'e biât etmesi da yeterlidir: Neo-Tanzimatçılık yolunu 1946 yılında İnönü açmıştır. Yola bilahare Menderes ve Ecevit'in döktükleri molozlar da KEMAL DERViŞ buldozeri ile kaldırılmıştır. Sn.Derviş Pembeköşk Sitesi'nde ikamet ederdi. Sn.ERDOĞAN'ın yürümekte olduğu nurlu-füruğlu yol İNÖNÜ yoludur.

    YanıtlaSil