Biat en sık kullanılan ve kabul gören
anlamıyla ele alınırsa,bir lider,kişi,topluluk,ulus ya da çeşitli
yapıların otoritesini kabul etmek,onun buyruklarını yerine
getirmeye söz vermek,onun emrinde olduğunu bildirmek manasına gelir.
Bazı durumlarda saygı gösterip
kişinin yolunda olmak manasında da kullanılır.Bu yüzden başlık
olarak salt biat kavramını değil toplumsal bir garabet halini
almış ''sorgulamasız biat'' olgusunu seçtik.
Sorgulamasız biat nedir ve neden
kötüdür?
Sorgulamasız biat,biat edilenin
doğruluğunu,ahlakını,dürüstlüğünü,
yaşantısını biat edenlere karşı
verebileceği zararı hesaba katmadan gözü kararmış bir tutumla
kabulleniştir.
Bu kabulleniş biat edilenin en büyük
silahıdır.
Bir süre sonra biat eden her birey
biat edilenin daha da güçlenerek kendi habitatını büyütmesini
sağlayan organizmalardan ibaret haline gelir.
Eğer bir zalime sorgusuz biat
ediliyorsa,zalimin kötülüğü belirli bir kesimin kolektif
bilinciyle kutsanmış hale gelir...
Bu yazımızda 21.yüzyıl'da yani
yaşadığımız çağdaki sorgusuz biat kültürünü ele almak
istedik.
Elbette kültürel gelişimlerin
temelinde mazideki kıvılcımlar vardır ancak hem başlı başına
ayrı bir yazı konusu olduğundan ötürü hem de önceki dönemlerde
yaşanan biat kültürü farklı saik ve yaklaşımlarla ele alınarak
yazılması gerektiğinden bu yazıda günümüze dair
örneklendirmeler bulacaksınız.
Cumhuriyeti kurarken en önemli
temellerden birini Cumhuriyet insanlarının birey olması ve hür
iradeleriyle hareket edebilmeleri düşüncesi olarak belirleyen
Atatürk ve çalışma arkadaşları bunun toplumsal olarak kabul
görebilmesi için uzun ve uğraşlı çalışmalar,kararlar
vermişlerdir.
Bugün sorgulamasız biatın yılmaz
neferleri tarafından topa tutulan laisizm bu çalışmaların,kararların
başında gelir.
Laisizm hakkında ''sorgulamasız biat'' güruhuna bir kaç kelam etmek
gerekirse;
Ülkemizde ve coğrafyamızda tam
olarak sayısı bilinemeyen irili ufaklı ağırlıklı olarak İslami
kökenli dini grup,cemaat,tarikat arasında sürekli fikri ya da
fiziki çatışmalar hakimken ve gücü ele geçiren tarafın diğer
taraflara ağır saldırısı ve yaptırımları söz konusuyken
Türkiye Cumhuriyeti'ni Laisizm ilkeleri doğrultusunda bir temele
oturtanlara,en çok inançlıların saygı göstermesi
gerekir.Herkesin inancını kendi ilkeleri doğrultusunda
yaşayabildiği bir sistem düşünmeyi yitirmemiş her birey için
büyük bir kazanımdır.
Sorgulamasız biat kültürünün
toplumumuzda en çok görüldüğü yerler
-SİYASAL İSLAMCI CEMAATLER
-RADİKAL İSLAMCI TARİKAT VE YAPILAR
-SİYASİ PARTİLER
Elbette sorgusuz biat kültürü
Maalesef daha bir çok alana yayılmış beynin içindeki bir ur gibi
birçok insanımızın zihnine yerleştirmiştir ancak bu 3 temel
yapı en önde gelen sorunları barındırdığı için bu yazıda
onları ele almak istedik.
SİYASAL İSLAMCI CEMAATLER
Kuruluş temellerinde genellikle
Türkiye Cumhuriyeti demokratik sisteminin ülkedeki tüm
problemlerin temel sorunu olduğu söylevi hakimdir.Eleştirdikleri
demokratik sistemde bir parti kurarak ya da bir ya da birkaç
partinin vücuduna girerek orada gelişir ve varolurlar.
Bu siyasal müdaheleyi,varoluş
çelişkisi nedenlerini mecburiyet olarak açıklarlar.
Sorgusuz biat kültürünü sivil
toplum kuruluşlarından,sızdıkları devlet dairelerine kadar her
yerde sürdürebilirler.Başlarında bulunan tarikat liderleri
sahabelerin yaşadığı dönemdeki gibi giyinmek zorunda
değildir.Yalnız iç toplantlarında,sohbetlerinde sünnettir
savıyla eski döneme ait giyim ritüeli uyguladıkları sıklıkla
görülen bir durumdur.Aslında giyim tarzlarını bir mesaj olarak
göstermeye meyilleri vardır.Ancak omurgasız oldukları için
sevmeseler,tasvip etmeseler dahi dışarı karşı poz vermek uğruna
her şekilde girmeye müsaittirler.
Liderleri yine kendileri tarafından
''Allah Dostu'' olarak tanımlanır.Bu tanım zihnindeki din
kavramını tarikat tarafından yönlendirmeye bırakmış kimseler
için adeta sihirli bir anahtar vazifesi görür.Okuma ve araştırma
oranı normal standartların gerisinde olan halkımızın içinde
bulunan siyasal islam müritleri,başlarındaki şeyhin ağzı
kalabalık sözleri,kaynağı belirsiz ve çoğu sonradan uydurulmuş
kendinden önceki sözde ''Allah Dostları''nın sözleriyle anestezi
işleminden geçirilirler.
Sistemi çeşitli isim ve sıfatlarla
nitelendirdikleri şeyhleri yönetir bazı durumlarda şeyh sağlık
yönünden,ilerlemiş yaş yönünden yönetemeyecek pozisyondaysa
şeyhin sağ kolu ya da yakınları tarafından bu görev yürütülür
ancak şeyhin bir sembol olarak tutulması geleneği asla bozulmaz.
Netice itibarı ile ''sorgulamasız
biat''çeşitli yöntemlerle devrede kalmaktadır.
Eğer yaygın bir siyasal islamcı
yapıysa diğer şehir ve ülkelerde şeyhin temsilcileri yer
alır.Bir alt grupta ise yöneticiler,yönlendiriciler
bulunmaktadır.Bunlar üst kesimden gelen bilgileri yayma,toplantı
düzenleme gibi organizasyonlarda yer alır Cemaate bağlı olan
maddi kaynakların gerektiği takdirde üst kademeye iletilmesi ya da
yatırımlar yapılmasıyla ilgilenirler.Siyasal İslamcıların
hemen hemen her iş koluyla ilgilendikleri gözlemlenmiştir.Bir alt
katmanda gazeteciler,iş adamları,sanatçılar,sporcular gibi vitrin
tabir edebileceğimiz güruh yer alır.Propoganda ve maddi gelirlerin
bir kısmı bu katmandan sağlanır.Bu güruhun bir alt katmanında
ise hoca ya da cemaatin yapısına göre başka bir isimle
adlandırılan yapı yer alır.Bunlar cemaatin halk arasındaki
propaganda,üye kazandırma faaliyetlerinin yürütürler.Sohbet
faaliyetleri,burs ve yardımlar için aracılık yapma,evliliklere
vesile olma gibi sosyal hayat konularında aktiftirler.
Burada bir parantez açmak gerekirse
bazı siyasal islamcı cemaatlerde evlilik öncesi şeyhe sormak ve
onun onayını almak gibi bir gelenek vardır.Bu ritüel daha çok
radikal islamcı gruplarda gözükmekle beraber bazı siyasal islamcı
cemaatlerde de gözükmektedir.
Siyasal islamcı taban en kalabalık
tabakayı oluşturur.Üst tabakaların da etkisiyle ''sorgulamasız
biat''kültürünün had safhada yaşandığı
alandır.Tv,gazete,cemaat üçlemesiyle gerek zihinsel gerekse
fiziksel olarak çıkmaları çok zor olan yapıya
gömülmüşlerdir.Gerekirse ailelerini kötü koşullarda yaşatmak
pahasına cemaatlerine neleri var neleri yok vermekten çekinmezler.Bu
onlar için kendilerinin farkında olmadıkları bir arınma
ritüelidir.
Politikacı,siyasi,yüksek öğretim
alanındaki eğitimciler bu saydığımız tabakaların en üst
katmanından en alt katmanına hükmettikleri güce ve yapıyla
ilişkilerine bağlı olarak bulunabilirler.Eğitim
düzeyleri,toplumdaki duruşları ne olursa olsun cemaate bağlılık
en önde gelen yaşamsal gerçeklikleridir.
Tüm bu tabakalar İslam dinine
inandıklarını zannederler ancak verilen öğretilerle herkesin
tamamen günahkar olduğu ve bu günahın bedelini ödemek zorunda
oldukları varsayılan bir inancın yaşayanları gibi sürekli bir
korunma ve sığınma arzusu içindedirler.
Demokratik toplumların onların
inançlarını özgürce yaşayabilecekleri bir yapı olduğunun
farkında değildirler çünkü inançları deforme olmuş özünden
sapmış bir haldedir ve ''sorgulamasız biat'' kültürünün
köleleridirler.
RADİKAL İSLAMCI TARİKAT VE YAPILAR
Kendilerini topluluk nazariyetinde en
çok belli eden tarafları giyim tarzları,saç ve sakal
biçimleridir.
Peygamber sünneti olarak
nitelendirdikleri şalvar,cübbe,sarık gibi kıyafetler ve sakal
sıklıkla görülen giyim-kuşam adetleridir.Kadınlar burka veya
çarşaf giyerler.
Çıkarları için sünnet dışına
çıkarak lüks arabalarla seyahat edebilir,lüks evlerde
kalabilir,pahalı kıyafetler giyebilir buna kaynağı belirsiz
yüzlerce yıl önce yaşamış sözde ''Allah Dostları'' kesiminden
referanslar verip belli konularda ''mecburen'' çağa ayak uydurmak
gerektiğinden bahsederler.
Genellikle standart tarzlarının
dışına çıkmazlar,ancak tarikatin emrettiği görev,meslek vs.
için gerekiyorsa kıyafetlerinde değişiklik gözlemlenebilir.
Hemen hemen tüm radikal gruplarda
millet,milliyet kavramı yoktur.İslam dinine inananların ancak
'''Ümmet'' olabileceğini savunurlar.
Ancak ellerine fırsat geçtiği anda
''Ümmet'' içerisinde kendilerinden farklı düşünenleri yok
etmekten çekinmezler.
Temel olarak ''yok etmek'' üzerine
dayalı bir inanç sistemine sahiptirler.
''Sorgusuz biat'' kültürlerinin en
önemli alt yapısını doğru bulmadıkları bir şeyleri yok etmek
kültürü oluşturur.
Benzerleri dışında
olanları,doğrularına ters düşen hareketlerde bulunanların
yaşamasını tasvip etmezler.
Büyük bir kısmının Radikal İslamcı
Teröre ya desteği vardır ya da doğrudan Radikal İslamcı Terörün
kaynağını oluştururlar.
Kuran-ı Kerim'i okuduklarını iddia
etseler de tefsirleri çıkarlarına göre değiştirebilir bunun
yanı sıra yüzlerce yıl önce yaşamış insanların söyledikleri
zihinlerinde Kuran-ı Kerim'den önce gelir ancak bunu asla dile
getirmezler.
Demokrasi,evrensel ahlak,Mustafa Kemal
Atatürk hakkındaki fikirleri sığ ve yetersizdir ancak bu sığ ve
yetersizliklerini süslü kelimelerle büyük bir bilge tavrıyla
pazarlar.
Yalan söylemekten çekinmezler.Kimi
gruplar liderlerini çok yüce makamlarda görür.
Liderlerini halife veya mehdi olarak
adlandırmaktan çekinmezler.
Siyasetle ilgileri yokmuş gibi
davransalar dahi hükümetlerden muhakkak belirli pozisyonlar elde
etmenin derdindedirler.
Modern dünyanın ve gerçek inancın
düşmanlarıdırlar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin
asalaklarıdırlar.
SİYASİ PARTİLER
Çok Partili Demokrasilerin en önemli
birimi olan siyasi partiler çoğunlukla fanatizmle iç içe geçen
sistemler olarak algılanmışlardır.
Bir siyasi partiyi desteklemenin temel
unsurları arasında yer alması gereken
-Parti kuruluş amaç ve ilkelerine
haiz olmak
-Partinin geçmişten günümüze
yaptığı faaliyetlerin bilinmesi
-Güncel siyasette partinin yeri ve
konumu
-Güncel siyasete ve geleceğe dair
partinin projeleri,planları,hedefleri
-Parti açıklamalarıyla yaptıkları
arasındaki tutarlılık ve çelişkiler
şeklinde çoğaltabileceğimiz
bilinmesi gereken gereklilikleri yerine getiren elbette bir çok
vatandaşımız vardır.
Ancak kalabalıklara baktığımız
zaman ''sorgulamasız biat''ın devreye girdiğini
aile içi nesilden nesile
aktarım,yüksek perdeden vaatlerin etkisi altında kalmak,inançsal
zaaflar vesilesiyle sorgulama ve düşünme gerçekliğinin bir
kenara bırakılıp mankurtlaşmanın başladığını görürürüz.
Bu evreden sonra tek bir siyasi parti
ve tek bir siyasal lider vardır ve bu akıl ile alınmış bir karar
değildir.
Yazımızın odak noktası olan
''sorgulamasız biat'' kavramının tüm konu başlıklarında ortak
noktası akıl ile alınmayan kararlar olduklarıdır.
Aksi takdirde elbette bir insanın
ömrünü ve hayatını bir ideoloji ışığında,inandığı
liderin izinde yaşaması en normal ve saygı duyulan dik duruşlardan
biridir.
Ancak aklın çıkarıldığı,muhakeme
yeteneğinin çıkarıldığı ve ''sorgusuz biat kültürü''nün
devreye girdiği her durum kişiyi ve toplumu çürümeye iter.
Bir süre sonra inandığınız liderin
ne yaptığı,ne konuştuğu,inandığınız ilkeleri nereye
götürdüğü önemsizdir.
Öfkeyle sürekli onu savunmak zorunda
kalırsınız,yaptığı hatalar,işlediği kabahatler arttıkça
sizin onu savunma refleksiniz artar daha büyük bir öfke ve hırsla
onu savunursunuz.
Artık benliğiniz,karakteriniz yok
olmuş yığının bir parçası haline gelmişsinizdir.
Demokrasinin en zarar gördüğü
alanlardan biri de bu bakış açısının geliştiği siyasi
partilerdir.
Siyasal partilerin ''sorgulamasız
biat'' kültüründen arındırılması demokrasinin
gerekliliklerindendir.
Sorgusuz biatın toplumumuzdan
silinerek insanların hür iradeleriyle inançlarını yaşadıkları
gün din kavramı da hakkıyla yaşanabilecek,demokrasi ve birey olma
kavramları da amacına ulaşmış hale gelecektir.
İnsan en çok düşünceleriyle
insandır.
Saygılarımızla
www.mhpyianlamak.blogspot.com
Doğru tarafta onursal yerini almak isteyen birinin illâ Sn.ERDOĞAN'a biât etmesi gerekmemektedir. Şu Marx-bilimsel gerçekliğin tam idrâki içinde İSMET İNÖNÜ'e biât etmesi da yeterlidir: Neo-Tanzimatçılık yolunu 1946 yılında İnönü açmıştır. Yola bilahare Menderes ve Ecevit'in döktükleri molozlar da KEMAL DERViŞ buldozeri ile kaldırılmıştır. Sn.Derviş Pembeköşk Sitesi'nde ikamet ederdi. Sn.ERDOĞAN'ın yürümekte olduğu nurlu-füruğlu yol İNÖNÜ yoludur.
YanıtlaSil